6 Ocak 2014 Pazartesi

Doların yükselişi 2.50 seviyesine kadar gider mi?

Dolar yılbaşı öncesinde 2 TL seviyesini geçti, bir daha da inmedi. Hatta yükselişine devam ederek piyasa uzmanlarının "kritik seviye" dediği 2.20'lere kadar yükselişine devam etti. Durum böyle olunca dolar borcu olanı da, olmayanı da "Acaba 2.50 seviyesine gider mi?" endişesi sardı. Doların daha da yükselmesi halinde artık ithal ürün alamayacağını düşünen tüketiciler de endişeli bekleyiş içine girdi.

Finans uzmanlarına göre önümüzdeki kısa vadede doların 2.20 seviyesini kolayca aşarak 2.40 TL, hatta 2.50 TL'ye kadar yükselmesi olasılık dahilinde... Uzmanlar teknik olarak bunun mümkün olduğunu, yurt dışından kısa vadeli portföy yatırımı (sıcak para) gelmediği sürece doların yükselişinin kaçınılmaz olduğu görüşünde birleşiyorlar. Finansçılar arasındaki genel eğilim, doların bir daha 1.90'lara inmesinin mümkün olmadığı, kimsenin böyle bir beklenti içinde olmaması gerektiği yönünde...

Piyasa uzmanlarına göre, 2014 yılı doların yılı olacak. Bunun birçok sebebi var. Kısaca FED olarak bilinen Amerikan Merkez Bankası'nın tahvil alımlarını azaltmaya başlaması, doların Türkiye'deki yükselişinin en temel sebebi... FED'in tahvil alımlarını azaltması, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu Güney Afrika, Brezilya, Hindistan, Çek Cumhuriyeti gibi gelişmekte olan piyasalara daha az döviz girmesi anlamına geliyor. Az döviz girince dolar fiyatı kaçınıllmaz olarak yükseliyor. Buna bir de 17 Aralık tarihinden itibaren yurtiçindeki siyasi belirsizliklerin eklenmesi, doların yükselişine ivme kazandırdı. Belirsizlik ortadan kalkmadığı sürece doların 2.40 TL, 2.50 TL gibi tarihi rekor seviyelerine tırmanmasına neredeyse kesin gözüyle bakılıyor.

Finans uzmanları Türkiye'de doların önümüzdeki süreçte daha ne kadar değerleneceğini tartışırken 30 Mart tarihinde yapılacak yerel seçim sürecini de hesaba katıyorlar. Seçime yaklaştıkça yurtiçindeki siyasi gündemin daha da sertleşeceği, yerel esçimlerden piyasaların beklemediği bir sonucun çıkması halinde dolardaki tırmanışın durmayacağı görüşünü paylaşıyorlar. Çünkü erken esçimde piyasaların istemediği bir sonuç çıkarsa kısa vadede genel seçim gündeme gelecek.

Finans uzmanları, dolardaki yükselişi durdurmaya çalışan Merkez Bankası'nın şu anda yapabileeği fazla birşey olmadığını düşünüyorlar. Uzmanlara göre sürekli müdahale yerine faiz koridorunun üst bandındaki faizin radikal bir şekilde artırılması gerekiyor. 25 - 30 baz puan gibi küçük adımların yeterli olmayacağı, en az 200 baz puanlık faiz artırımı yapılması gerektiği düşüncesi hakim...

Borsada 66 binli seviyelerin önemli olduğuna dikkat çeken piyasa uzmanları, siyasi gündemi yatıştıracak açıklamalar gelmedikçe 58 binli seviyelerin görülebileceğini kaydediyorlar. Yatırımcıların bu dönemde nakitte kalarak fırsatlara bakmasını öneren uzmanlar, gelişmelere göre borsada kademeli alış yapılabileceğini, ancak sektör ve hisse seçiminde dikkatli davranılması gerektiğini düşünüyorlar.

Türkiye, şu anda gelişmekte olan ülkeler içinde en kırılgan ülke konumunda bulunuyor. Siyasi belirsizlik nedeniyle borsada fiyatlar daha da ucuzlayabilir düşüncesi var. Makroekonomik kırılganlıklara (cari açık sorunu) son dönemde siyasi gündem de eklendi. Piyasaların normalleşebilmesi için yatırımcılara güven vermek gerektiği vurgulanıyor. Yatırımcıların portföyünde dövizin yanısıra bir miktar da altın bulunması gerektiğinin altı çiziliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder